Özet
Bu çalışma, Takıyyüddîn Mehmed b. Pîr Alî el-Birgivî’nin (ö. 981/1573) Risâle fî ‘ademi ahzi’l-ücre ‘alâ kırâeti’l-Kur’ân isminde olduğu düşünülen risâlesinin tahkik ve tahlilini esas alan bir çalışmadır. Birgivî, kendi zamanındaki bid‘atlerle mücadele etmeye çalışmıştır. Dönemin Şeyhülislamlarına karşı bile bu konuda tavır almıştır. Kendisinin bid‘at saydığı şeylerden biri de ücretle Kur’an okuyup sevabını okutana bağışlamaktır. Bu konu ile ilgili farklı zamanlarda farklı sebeplerle dört eser kaleme almıştır. Bunlar, İnkâzü’l-hâlikîn, Îkâzu’n-nâimîn ve ifhâmü’l-kâsırîn, Hâşiye-i îkazi’n-nâimîn, ve Risâle fî ‘ademi ahzi’l-ücre ‘alâ kırâeti’l-Kur’ân isimli eserlerdir. Bu dört eserden yazılış tarihi en eski olanı İnkâzü’l-hâlikîn isimli eseridir. Çünkü Birgivî’nin diğer eserlerinde İnkâzü’l-Hâlikîn’e atıf yapması ilk eserinin bu olduğunu göstermektedir. Bu eserin Arapça ve uzun olmasından dolayı herkesin istifâde edemediğini söyleyen dostlarının isteği üzerine eseri Risâle fî ‘ademi ahzi’l-ücre ‘alâ kırâeti’l-Kur’ân ismiyle Türkçe olarak ihtisâr etmiştir. Bu risâlenin, Yazma Eserler Kütüphanesi ve İBB Atatürk Kitaplığı’nda tespit edilen toplam on üç nüshası bulunmaktadır. İsam Tahkikli Neşir Klavuzu’na uygun bir şekilde tahkiki yapılan çalışmada metnin fazla uzun olmaması ve ana metni tam ortaya çıkarmak için imlası düzgün olan bütün nüshalar dikkate alınarak tahkik yapılmıştır. Eserin incelenmesi sonucunda Birgivi, eserini, şer‘î delillerden Kitap ve sünnet ile Hanefî ulemanın fetvalarına binâ etmiştir. Eser, bir mukaddime ve üç bölümden oluşmaktadır. Mukaddime’de eserin yazılış sebebi açıklanmıştır. Birinci bölümde meseleyi beş âyet ile istidlâl ederek şer‘î delillerden Kitap/Kur’an ile delillendirmeye çalışmıştır. İkinci bölümde sekiz hadis ile istidlâl ederek şer‘î delillerden sünnet ile delillendirmeye çalışmıştır. Üçüncü bölümde Hanefî fukahânın fetvâları ile istidlâl etmiştir. Bu deliller çerçevesinde Birgivî, ücret ile Kur’an okunmasının haram olmasını başta riyâ ile ilişkilendirmektedir. Çünkü ona göre riyâ, dünyalık olan bir şeyi âhiretlik bir amel ile kazanmaya çalışmaktır. Kur’an okumak âhirete tealluk eden bir amel olup bunu para karşılığı yapmak riyâ kapsamında değerlendirilmelidir. İkinci olarak Kur’an okumak mahza ibâdet olup ezân okumak ve Kur’an talimi gibi ibâdete vesîle olan şeyler kapsamında olmadığından ücret ile Kur’an okumak ibâdeti satmak demektir. Bir kişi kıldığı namazın sevabını satamadığı gibi okuduğu Kur’an’ın sevabını satması da caiz değildir. Bunlara ilaveten Hanefîlere göre mahza ibadetler üzere icâre caiz olmadığını dikkate alan Birgivî, ücret ile Kur’an okuyup sevabını okutanın kendisine veya istediği kişilere bağışlanmasının Hanefîlere göre haram olduğunu ispat etmiştir.