Özet
Klasik Türk edebiyatı belirli kâidelerle çerçevesi çizilmiş bir edebiyat olmakla birlikte zamanla içerisinde yeni türlerin doğmasına imkân sağlamıştır. Miʿrâciyelerin bestelenerek okunmasından mülhem ortaya çıktığı düşünülen, musiki ile de ilişkili regâibiyye türü; hakkında pek fazla ürünün ortaya konulduğu bir tür değildir. XVIII. yy.’da yazılmış ilk Türkçe regâibiyye Matla´u’l-fecr’den sonra türün bir başka örneği Ârif Süleyman tarafından yazılmıştır. Babası da devlet kademelerinde bulunmuş olan Ârif Süleyman; kalemde katiplik yapmış; hat sanatına vakıflığıyla tanınan, şiirlerinde belli ölçüde tasavvufî mevzulara değinen bir şâirdir. Ârif Süleyman’ın da Regâibiyye’si Matlaʿu’l-fecr’le aynı asırda kaleme alınmış olup eserin dili Farsçadır. Ârif Süleyman’ın Divan’ı, Hakânî Mehmed Bey’in Hilye’sine nazire Hilye-i Nebevî’si ve Regâibiyye’si bilebildiğimiz eserleridir. Ârif Süleyman’ın Divan’ında Türkçenin yanı sıra Farsça şiirleri de bulunmaktadır. Hilye-i Nebevî’si 463 beyitten müteşekkil olup 1161/1748 senesinde yazılmıştır. Ârif Süleyman’ın üçüncü eseri Regâibiyye’nin ne zaman yazıldığı ve sebeb-i telifi bilinmemektedir. Eserin üç yerde yazma nüshası mevcuttur. Eser mesnevî nazım şekliyle yazılmış olup eserde 15 bölüm bulunmaktadır. Bunlardan el-İstigâse ve el-İstişfâ dışındaki bölümler on üçer beyitten müteşekkildir. Eser toplamda 129 beyittir. Metinde Allah’ın her şeye kadirliği, Hz. Muhammed’in Allah’ın hazinesi; kâinatın kilidi ve ilk yaratılanı olduğu, onun sayesinde varlığın vücuda geldiği; Hz. Muhammed’in anne rahmine düştüğü Regâib gecesinin kutluluğu, Hz. Peygamber’in dünyayı şereflendirmesi, Miraç hadisesi, Miraç’ta şahit olunan mucizeler, Miraç’tan dönüşü, Miraç gecesinin mübarekliği, vefatı gibi Hz. Muhammed’e dair konular işlenmiştir. Ayrıca çehar yar-ı güzin, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin gibi mevzu ve kişiler şiire dâhil edilmiştir. Ârif Süleyman tasavvufî ve felsefi ıstılahlar ile söz sanatlarını metninde kullanmıştır. Ârif Süleyman’a ait bu regâibiyyenin ilim dünyasına tenkitli tanıtımı ve tercümesinin yapılması türün içeriğinin daha iyi anlaşılmasına ve regâibiyye eserlerinin etkileşiminin ortaya konulmasına katkı sunacaktır. Çalışmanın giriş kısmında Klasik Türk edebiyatında yazılmış regâibiyyeler hakkında kısaca bilgiler verilecek ve bunların ayırt edici özelliklerine değinilecektir. Ardından klasik kaynaklardan Ârif Süleyman’ın hayatı aktarılacak, eserlerinin içeriğine dair bilgiler verilecek, Regâibiyye’nin şeklî özellikleri gösterilecektir. Eserin muhtevâsı ve incelemesi bölümünde; Regâibiyye’nin içeriği ile birlikte eserde kullanılan söz sanatları ve işlevleri söz konusu edilecektir. Ârif Süleyman’ın Regâibiyye’si diğer regâibiyyelerle karşılaştırılarak hususen hakikat-ı Muhammediye görüşünün metindeki tesiri üzerinde durulacaktır. Son olarak eserin üç nüshası tavsif edilecek, bu nüshalar üzerinden tenkitli metin oluşturulacak ve tenkitli metin mümkün mertebe şiirsel yönü ve anlamı korunarak Türkçeye çevrilecektir.