Özet
Bu makale, XVII. yüzyıl Osmanlı döneminde Mekke’de yaşamış Hanefî bir fakih olan Pîrîzâde’nin (ö. 1099/1688) Risâletü ġâyeti’t-taĥķîķ fî ‘ademi cevâzi’t-telfîķ fi’t-taķlîd adlı eserinin tahkikli neşri ve tercümesinden oluşmaktadır. Müellif; yedi Osmanlı sultanının dönemine şahitlik etmiştir. İstikrarın bozulmaya başladığı ve yönetimde ekberiyet sisteminin yürürlüğe girdiği bir devirde yaşayan Pîrizâde, 1672 yılında Mekke kadılığından azledilerek dönemin bu olumsuz havasından bizzat nasibini alan simalar arasında yer almıştır. Daha ziyade fıkıh disipliniyle ilgilenmiş, kullandığı zengin kaynaklar ve ele aldığı konular göz önüne alındığında yetkin bir hukukçu olduğu anlaşılmaktadır. Müellifin bu yazıda tanıtım, tahkikli neşir ve tercümesi yapılan risâlesi de yaşadığı çağ ile birlikte günümüzde de devem eden bir problem üzerine eğilmektedir. Pîrîzâde, taklidde telfîk yapmanın sahih olduğu kanaatini paylaşan ve sayıları gittikçe artan çevrelere karşı, Hanefî mezhebinde bu uygulamanın câiz olmadığını belirtmek ve bu konu etrafındaki belirsizliği gidermek üzere ilgili risâleyi kaleme aldığını belirtmektedir. Söz konusu risâle, “Nassın olmadığı yerde taklidde telfîkin câiz olduğu” görüşünü savunan Molla Ferruh’a bir reddiye mahiyetinde ortaya konulmuş olup, o dönemde birçok ilim adamı tarafından da takdirle karşılanmıştır.