Makale

Mudurnulu Şeyh Şaʿbân Efendi en-Nakşibendî’ye Ait Risâle fi’l-kazâ ve’l-kader Adlı Risâlenin İnceleme, Tahkik ve Tercümesi

Özet

Bu çalışmada Nakşibendî şeyhlerinden XVI. yüzyıl Osmanlı müellifi Şeyh Şaʿbân Efendi’nin (ö. 1003/1593) kazâ-kader risâlesinde insanın eylemlerindeki özgürlüğüyle Allah’ın her şeyin yaratıcısı olması arasındaki sorunsalı nasıl çözüme kavuşturduğu incelenecektir. Ayrıca risâlesinin, tahkikli neşir ve tercümesi de yapılmak suretiyle literatüre kazandırılması hedeflenmektedir. Risâlenin muhtevası olan, insanın eylem ve hür irâdesine ilişkin konulara dair kazâ-kader bahsinin Kelâm, İslâm felsefesi ve Tasavvuf disiplinleri tarafından kendi ontolojik ve epistemolojik perspektifleri bağlamında ele alındığı bilinmektedir. Çalışmaya konu edindiğimiz Şaʿbân Efendi’nin kazâ ve kadere dair risâlesi, söz konusu disiplinlere nazaran tasavvufî bir veçheyle örülüdür. Risâlede kullanılan tasavvufî kaynaklar, takip edilen keşfî bilgi yöntemi ve âyetlerin işârî tevîl ve yorumları bunu teyit etmektedir. Şeyh Şaʿbân Efendi, İslâm düşünce geleneğinde önemli bir yer iştigal eden mesele hakkında epistemoloji ve ontolojiye ilişkin bilginin bilinene (maʿlûm) tabi olması ve varlığın asâleti gibi ilkeleri inceleyip, genel yaklaşımları da serdettikten sonra kazâ ve kader mevzûsuna dair keşfî ve zevkî bilgi üzerinden tasavvufî bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Kazâ-kader ve insan özgürlüğünü vahdet-i vücûd geleneğinin temel nazariyeleri olan hazarât-ı hamse ve aʿyân-ı sâbite üzerinden temellendirmeye çalışan Şeyh Şaʿbân Efendi, İbn Arabî’den (ö. 638/1240) istifade ettiği görülmektedir. Şeyh Şaʿbân Efendi, her ne kadar her şey önceden Allah tarafından biliniyor olsa da bunun insanı cebre zorlamadığını zira Allah’ın ilminin maʿlûma tabi olduğunu ve ebedî arketipler olan aʿyânın istidâtlarıyla birlikte Allah tarafından yaratılmış olmasının da cebri gerektirmediğini eddia etmektedir.

Anahtar Kelimeler

Kelâm Tasavvuf Kazâ Kader İrâde